Beyhude Sevda'ya
Ne kedersiz gecem kaldı, ne bir rahat gündüzde,
Bir devasız Sevda’ya düştüm, Lokman gelse beyhude, Ne söyleyecek dilim kaldı, ne bir fer şu gözümde, Bir kararsız Sevda’ya düştüm, kalbim dursa beyhude… Ayaklarım tutmaz oldu, can kalmadı bedende, Şu gözler ah görmez oldu, ne vardıysa çevremde, Cesedim artık dondu, ruhum teselli verse de, Bir amansız Sevda’ya düştüm, ölüm gelse beyhude… Gündüzde parlak güneş, bir yıldızdı seherde, O gül saçan gülücüğü, tüm cihana bedel de, Meşhur olan hudutsuz aşk, çıkmaz sokak beyinde, Bir manasız Sevda’ya düştüm, aklım gitse beyhude… O güzelliği bulamadım, ne Aslı’da ne Şirin’de, Görülmedi böyle sabır, ne Ferhat’ta ne Kerem’de, Gittiğim uzun bir yol, derman kalmadı şu dizde, Bir hudutsuz Sevda’ya düştüm, ecel bulsa beyhude… Gitmediğim yer kalmadı, sordum seni her beldede, Saçlarıma aklar düştü, çare kalmadı elimde, İstediğim çok şey değil, bir mucize yetse de, Bir ümitsiz Sevda’ya düştüm, Hızır gelse beyhude… Unutmak mümkün değil, adın her bir sözümde, O benzersiz kokun saklı, verdiğin o mendilde, Kıvrandım hep kederde, yaş dinmedi gözümde, Bir insafsız Sevda’ya düştüm, dünya dursa beyhude… İnce kaşın altında, o bakışlar hep düşümde, Her yeri sis kaplamış, bu koskoca şehirde, Hava soğuk, tenim soğuk, sensiz bir gecede, Bir şafaksız Sevda’ya düştüm, güneş doğsa beyhude… Allah’a dua edip, bana seni verse de, Hayal kurup yaşayıp, ömrüm böyle geçse de, El alem hayret edip, bana mecnun dese de, Bir sebepsiz Sevda’ya düştüm, alem gülse beyhude… Bırak namın salınsın, o gözlerin her dilde, O kızıl saçlarındı, baharda açan her gülde, Ben ki namım Masum’du, Mecnun oldum sayende, Bir zamansız Sevda’ya düştüm, Sevda bilse beyhude… |
Ahmet Gökçen
|
0 yorum:
Yorum Gönder