30 Eylül 2019 Pazartesi

Ne olacak bu Beşiktaşın hali ?

Perşembenin gelişi Çarşambadan belli olur derler,
Acaba bu durum Beşiktaş için geçerli miydi ?
Yoksa günlerin en başı olan Pazartesi neden unutulmuştu ?
Adım adım,ağır ağır,bağıra bağıra,gelen karanlık günlerin habercisi temelsiz başarılar mıydı ?
Şimdi yazıyı fazla uzun tutmadan bugünlere nasıl gelindi,birazcık değineceğim
yıllar önce idi..
Beşiktaş ülkenin sayılı zenginlerinden biri olan Yıldırım Demirören başkanlığın da bir yola adım attı
Türkiye Cumhuriyetin de her şeyin para olduğunu zanneden büyük kitleler,şimdi Beşiktaş özlediği beklediği başarılara ulaşacak psikolojisi mevcuttu.
Çünkü halk dilin de para her şeyi satın alabilir ve de her kapıyı açar düşüncesi mevcuttu..
Bilimin,Bilginin,Tecrübenin,Eğitimin önemli olmadığı toplumlar da cereyan eden hastalık başlamıştı.
Bunu gören Başkan Yıldırım Demirören Beşiktaş Felsefesinden sıyrılıp başka bir ete kemiğe büründürmeye çalıştı Beşiktaşı oysa Beşiktaş Türkiye Cumhuriyetinin tabiri caiz ise Memur Çocuğu idi.
Bu hayata,bu oluşumlara hiç bir zaman alışkın değildi,olamazdı da,olamadı da
Beşiktaşın Genlerin de hiç bir zaman para nefes almak değildi,
Beşiktaşın genleri üretmek,çalışmak,mücadele etmek,alnının terini akıtıp vicdanı ile yaşam mücadelesi vermekti.
Kuruluş ve Kurtuluş reçetesi de her zaman bu olmuştu..
Bu reçeteden başka bir hayata sürüklemek
Tüm yaşamsal faaliyetlerini tıkadı Beşiktaşın
Tüm damarları tıkandı
İlk önce Memur Çocuğu olan Beşiktaşın yıllar boyunca tırnakları ile kazıya kazıya bu zamanlara kadar geldiği Mal varlıkları ellerinden alındı
En büyük Projelerden biri olan ve de Beşiktaşı kurtaracak büyük mali proje diye adlandırılıp Beşiktaşın zararlara uğratıldığı meşhur proje bu nokta da hala mahkemelerin sürdüğünü ve de dava edenlerin davayı 3 kez kazandığını ve de Beşiktaşın bu nokta da Sayılı zenginlerden olan Yıldırım Demirörene bu işin aslı nedir ? var ise bir zarar Beşiktaşın uğratıldığı zararın tanzimi için neler yapılabiliri hiç sorulmadı oysa ki mevcut Başkan gelir iken Yıldırım Demirörenden hesap soracağını dile getirmişti..Kişisel bir husümet değil di aslında,Korunması istenen Beşiktaşın hakları idi..yani bir nevi memur çocuğunun hayalleri idi.şu an itibari ile olmadı gelecek oldurur mu bakacağız..Yıldırım demirören zamanına geri dönüş yapar isek yıldız oyuncu transferleri herkesin gözünü boyamış takım için alına diğer yeterlilikleri bulunmayan oyuncular görülmemiş taraftarın ve medyanın gözünü kör etmişti..Belki taraftar göremedi de Sahi medya neden görememişti..Hatırlarsınız Titanic filmini göz göre göre batışına sebep olmuştu bazı sebepler..Tıp kı ona benzetiyorum Beşiktaşı...Beşiktaş bir buz dağına çarptı ve de hala su almakta..Yıldırım Demirören harcadıkları ile yaptım diye gösterip yapamadıkları ile Beşiktaşı fulyası elinden alınmış içi bir nevi boşaltılmış eli ayağı kırık bir hal de arkasına bakmadan hastane de yapa yalnız bıraktı..Beşiktaş oysa ki hiç bir zaman sahipsiz kalmamıştı Memur çocuğu olan binleri,milyonları vardı..Ve uzaklardan bir isim geldi Yıldırım Demirören kadar olmasa da onun sokak arkadaşlarından birisi Fikret Orman söz de memur çocuğunun elinden tutup kaldıracaktı..Binlerin milyonların canını FEDA edeceğini bildiği için FEDA projesi başlattı..Çünkü fakirin ekmeğidir Umut etmek Ümit etmek Beşiktaştan başka neyi var ki ?
Fikret Orman farkında idi denizin çekildiğinden sadece kum taneleri kalmıştı ilk önce denizin oraya gelmesi gerekiyordu..
Şunu unutmayın Gel Gitleri olan yerler de pek yaşam olmaz
sadece Gel Gitler anında olur..
Fikret Orman söz de projeler ile Beşiktaşı bir seviyelere taşımayı vaad etti kitlelere
Zengin Yalı çocuğunu görenler daha ne kadar kötü olabilir diye Fikret Ormana sarıldı..
Kurulan yapının içeriklerine bakıldığın da 7 yıl da gelen 2 şampiyonluk ağızlara bal çalmıştı kitlelere..
oysa durum şuydu borcu olan vatandaş borcunu kapamak için krediler çekiyordu
o sırada üzerine güzel elbiseler,güzel kokular ürünler alıyor hayatını güzel zannediyordu
sıkıştığı yer de yeniden kredilere başvuruyor büyük ve bilinmez bir sarmalın içine sokuyordu kendini
Beşiktaşta tıp kı bu vatandaş gibi olmuştu
faizlere batmış ve de ne yapacağını şaşırmıştı...


DEVAM EDECEK.

12 Eylül 2018 Çarşamba

Dermanlarımın sayfaları yırtılmış

Yokluğu bildiğim andan beri,yalnızlığın gölgesi her daim tepem de yandı durdu.Doğması gereken güneş dağların arkasına saklandı bekledim doğmasını olmadı..Kendimi yaktım ruhumun için de Alevler içinde yanan ellerim suya dokunduğun da buhar olup uçup gitti ufuğun en uzak yerlerine.göremedim kendimi,bulamadım da.kanatlarım kanadı,kanayan yanlarım durmadı.Ne yüreğim gelebildi geriye ne de adımlarımın aksaklıkları dizlerime derman verdi.Yorgundum,yorulmuştum bir nefesleneyim derken,ömür denen kum saati akıp gitmişti sen yoktun,sen hiç olmadın yanımda,yanı başıma kadar gelen mutluluk denen olguya bir çizik attın,işledin yine kara kara yalnızlıkları bana..Gülmedin yüreğimi bir kez olsun saçlarına değdirmedin,kapılıp gidemedim rüzgarlarına,gözlerine dalıp bir kez olsun göremedim yaşayamadığım dünyaları.Hikayeler okudum hep bir varmış,bir yokmuş diyerek başlayarak kendime baktım da sen de hiç yokmuşum,yoksulmuşum bundan sonra da hep senden yoksunum
derdim var..dertlerim de Dermanlarımın sayfaları yırtılmış....

8 Mayıs 2018 Salı

Gidişler..

Gökyüzünden kovulmak olmaz,kıyamet olmadıkça

Biz diye bir şey var ise Ben diye de bir şey var,sen diye de bir şey var..Senin aldığın oksijen de aynı,benim aldığım da aynı.Hayata farklı bakabilirsin,gözlerin burnunun dibindekini değil de başka yerlerde olabilir..Korkular sarabilir,yasaklar konulabilir,kanatlar kırılıp kafesten de düşebilirsin,ayakların kırılır,kalbin yaralanır sararsın sıkı sıkı kollarına alır tekrardan yaparsın
Giderek mi düzelmiş yaralar,giderek mi kazanılmış yarınlar,sahi görünmeyerek mi gelecekmiş mutluluklar ?
Bakımı gelmiş ise kalbin susarak mı,kana kana ayrılı içerek mi iyileştirilebilir ?
Sahi bulutlar,güneş.gündüz.gece.yıldızlar,tan deline bilir mi ?
adımların ile gittiğin heyecanlarına bombalı saldırılar yapılınca mı daha çok duyuluyor yoksa gözyaşları akmadığı için mi sulanmamış gözüküyor her gün çiçek açan sen tarlası..sahi gözlerime bakamaz iken mi körleşiyor dünya..kan kaybını,can kaybını tabuta koyup sırt çantasına bir kefen koyanın mı aşkı sorgulanıyor cevaplanamıyor..
beni seviyor musun dendiğinde mi daha değerli hayat,yoksa toprağının başına gelip o sana cevap veremediğinde mi ?
kaybettiğinde mi her şey daha mutluluk verici,ya da kazanmak için hiç çaba sarf ettiğinde mi ?
Sorular çokta cevapları bahanelerinde mi gizli
sahi sevgisini söylemeyene mi dünya güzel yoksa her defasında haykıran mı ?

Gökyüzünden kovulmak olmaz,kıyamet olmadıkça
Gökyüzünden kovulmak olmaz,saatler durmadıkça
Sen Beni
Sen bizi anlamadıkça

25 Mart 2018 Pazar

Finansal Batıklarda BÜYÜK takımlarımız..

Türkiye Cumhuriyeti spor kulüpleri özellikle dernek yönetimi ile hayatlarına devam eden milyonlarca destekçisi olan diller de büyük diye adlandırılan ancak sadece Futbol kulüpleri olarak bilinen ve kazanmanın mübah dendiği bir iklimin finans batığının isimleri birbirinden farkı olmayan ancak her türlü kolaylıkların sağlandığı buna rağmen ülke kulüp spor değil başarılar üzerinden yarış yapılan yerdir burası..
Milyarlarca lira borç batağında olan,devlet yetkililerine vergi indirimleri yaptırılan,hazine arazilerini kolayca elde eden,sevenlerinden her türlü miktarı tahsil eden kulüplerimizin neden bu borç batağında olduğunu sorgulamak gerekiyor..bunu kulüp başkanlarından çok devleti yönetenlerin sorması gerekiyor..orta da çok tatlı ve de kreması güzel bir pasta var çevresinde yiyeni sohbet edeni çok ancak bu pastanın da bir sonu ve de bir bulaşığı olacak.Bulaşık yine onları karşılıksız seven taraftarlara kalacak..önlemler alınmaz ise batıkların daha da yaralayıcı yerlere varacağını bilmemek cahillik olur.
Futbol ülkenin afyonu iken bundan mahrum bırakılacak halk daha farklı sorgulamalara geçecektir..
siyasiler de uyansa iyi olacak
vergi indirimleri,tesisler,sponsorluklar olunca taraftarlar sandıkta sizlere oy vermeyecek
eğer ki bu kulüplerin büyüdüğünü görürler ise oy alacaksınız..
şu an devlet desteğinin en çok olduğu dönem ancak denetlemenin de tam karşılığında olmadığı zamandayız..
Kur söylemlerinin içinin boşaldığı,denizin bittiği bir yerdeyiz..
Çözümler elbette var bunlarda sıra ile yazılabilir
nacizane benim de var kısaca yazacağım..
Madem devlet her alanında var sporun..
vergi affında,tesis de,arazi de,sponsorlukta o zaman borç yapılandırmasında da olsun..
Devlet bankaları konsorsiyum olarak bu işe el atsın borçları olan kulüplerle anlaşmalar yapılsın
Borçlar tamamen bitirene kadar harcamalar kısıtlansın tıp kı uefa nın yaptığı gibi..
neden biz hep başkaları tarafından uyarılıyor,güdülüyoruz..
akıllı insanlarız ülkeyiz kendimizi rahata erdirebiliriz..
acil bir eylem planı ile özellikle kanunla desteklenecek bir yapı ile kulüplerimiz önümüzde ki 10 sene içinde feraha erecektir..yoksa finansal batıklarda çırpınarak taraftarını boğan,geren bir BÜYÜK olarak kalacaklar.

22 Mart 2018 Perşembe

Değersiz Hazine

Hayalleri bir sandığın içine koyup kimsenin uzanamayacağı bir dağın içine saklıyorum,
mevsimlerin değiştiği insanlığın var olup,yok olduğu zamanları da yanına bırakıyorum
kalabalıklar içinden sıyrılıp yalnızlara karalıyorum harfleri,sözleri dilsiz edip,sağır ediyorum kalbi..
Vapurları çöllere,arabaları denize sürüyorum rotasını şaşırtıp frenlerini patlatıyorum
kutup ayısını çöle yolluyorum,deveyi de buzullara.
kanatlarını kırıp kuşlarımın kafesimin kapağını açıyorum,yazıyorum,yaşıyorum,usulca soluklandığımız ruhlarda son kez soluklanıyorum.mezar taşlarına kazıyorum tarihleri her geçen günün ardından bir yaş daha yaşlanıyorum,yaklaşıyorum uzaklaştıklarıma..
yükseklerden korkuyorum,insanlardan korkmuyorum,karanlıklarda duvara çarpıp kapıyı açmıyorum dengesizleşiyorum dengeme bağırıyorum..oysa ki ne de güzeldi oysaki ne kadar da çirkindi..bilinemezdi,bilemezdi,Sahi hikayeler neden bitti ? masallar mı uyutmadı seni ?
susan dillerin,susayan dilin yüreğine mi söz geçiremedi,geçemedi mi köprülerden sahi sorular neden bu kadar fazla cevaplar bir taneydi.
Galataya mı çıksak ? oradan mı uçmayı denesek ankara da martılara simit mi atsak ?
karadeniz de zılgıt mı çeksek doğu da horon mu tepsek ?
her yer bizim iken yaşarken önemli iken ölüm de sadece toprakla mı doysak ?
zamansız biliyorum zamanlar bizden habersiz,bize sormadan akıp gidiyor arkasına bile bakmadan durmuyor taa ki bir gün...
işte o gün değersiz hazine açılıyor...

7 Ocak 2018 Pazar

Beşiktaş'ın Şampiyonlar Ligi son 16 daki Rakibi : Bayern Münih






              Beşiktaşımızın Şampiyonar Ligi son 16 daki rakibi Alman devi Bayern Münih oldu. geçmişi basarılarla dolu olan alman ekibini anlatmaya gerek yok ama elimden geldiğince anlatmaya calısalım.Geçen sezon carlo Ancelotti nderliğinde şampiyon olup şampiyonlar ligine kalan takım şampiyonlar ligi gruplarında Paris SG den 4 yedikten sonra apartopar eski emektar hocaları jupp Heynckes'i  sezon sonuna kadar takımın basına getırdıler . Alman devi olan Bayern Münih Almanyanın en iyi takımı olmakla kalmıyor aslında Avrupanında sayılı takımları arasında ılk 5 e gırebilıcek bır mazıye sahıp 1900 lerde kurulan kırmızı ve beyaz renklere sahip olan ekıp maçlarını 75 bin kapasıteli Allianz Arenada oynuyor.


       Alman ligini son 5 sezonda kazanma basarısı gosteren Bavyera ekip toplamda 27 kez kazanma basarsı gosterdi, sonuncusunu 2013 de olmak üzere 5 kez de şampiyonlar ligini kazanma basarısı gosterdi. UEFA avrupa Ligini ise 1 kez kazanma basarıs gösterdi. Şampiyonlar ligi gruplarında Paris SG nın ardından grubu 2.sırada bıtırerek bır ust tura cıkan Bayern ligde de yoluna dolu dizgin devam ediyor.35 puan ile Leipzigin onünde lider durumda . Takımın başına Heynckes geldikten sonra gözle gorulur bır ıvme yakalayan takım sezon basındakı kotu oyunu unutturmus gozukuyor.



           

   Takımın değeri neredeyse 600 milyon avro olan bayern münihte kalede dünyanın en ıyısı olarak kabul edilen Manuel Neuer var ama sakat oldugu ıcın oynayamayacak yerıne ıse yedek kalecılerı Sven ulreichin oynaması olası gozukuyor bir Neuer kadar olmasada oda ıyı bir kaleci , defans hattı ise tam bir yıldızlar toplulugu Hummels,Boateng ,Sule , Kimmich, Alaba ,Rafinha gibi üst klasman oyunculardan olusuyor. Orta sahada is javi martinez bence on libero da vazgecilmez bir adam şimdi  sayacagım oyuncular dan sadece 4 tanesi ilk 11 de sahaya çıkıcak ; Robben,Ribery,Tolisso,Koman,Vidal,Alcantara,james Rodriguez ve Sebastian Rudy hangisi oynarsa oynasın bir seyın değişmediği orta saha makine duzenı halınde bu oyuncular gittikleri herhangi bir takımda direkt ilk 11 oynayacak duzeydeler ama onlar Bayernde kalmayı tercih ediyorlar Forvet hattına gelicek olursak Lewandovski ve Muller rakip defansaların korkulu ruyası halındeler.

 

2 Aralık 2017 Cumartesi

Takvim ARALIK 2017