7 Eylül 2012 Cuma

TERTEMİZ (!) GALATASRAY

Bu yazı 19DisiKartal03blogundaki yazısından alıntıdır.





İNANILMAZ ama hepsi GERÇEK...
Cocukluk yillarim, babamin elinden tutarak maclara gidiyorum... Kombine biletler... Eskiden kombine biletler kulupler tarafindan degil, beden terbiyesi mudurlugu tarafindan hazirlatilip  satilirdi... Sadece numarali tribun kombinesi olurdu... Ve Besiktas-Fenerbahce Galatasaray'in butun maclarinI kapsardi... Butun maclar o zamanki adiyla Dolmabahce stadinda oynanir, bizler de futbol asigi olarak butun maclara giderdik...
1971- 72 -73 yillari Galatasaray 3 sene ust uste sampiyon oluyor...Antrenorleri Ingiliz Brian Birch Aliskin olmadigimiz yumruk showla tanistirmisti tribundekileri... Galatasaray takimi da sahaya cikar, hocalarindan gorduklerini uygular, ayni anda yumruklarini havaya kaldirirlardi... Hircin, sert futbol oynatan bir Ingilizdi... Yasin, Tarik, Bulent, Enver, Muzaffer, Tuncay, B. Mehmet, Cilli Mehmet, Metin Kurt, Gokmen ve digerleri... Sert ve hircin bir futbol oynarlardi...
Hocalari sahada fotomuhabiri kovalar, fotograf makinalarini kirarak olay cikartacak,talebeleri bir macta numarali tribune tirmanarak (yanlis hatirlamiyorsam $evki ve Gokmen'di...) seyirci kovalayacak kadar hircindi... Oynayarak kazanmislardi sampiyonlugu... Kimse gikini cikarmamisti... Eller uzatilmis, tebrik edilmisti sampiyonluklari...O zamanlar numarali tribunde karisik otururdu taraftarlar...Her seye ragmen biraz daha saf, biraz daha spor doluydu Musabakalar... Sonralari uzun yillar sampiyon olamadi (14 yil) Galatasaray...
Onceleri Fenebahce, sonra Trabzonspor'un altin yillari, ardindan Besiktas...Galatasaray sampiyon olamiyordu... Bir futbolcu transfer etmislerdi Adanademirspor'dan, 3 yil ust uste sampiyonluklarinin ardindan; Fatih.. Fatih Terim'in gelmesiyle tesaduf mudur, sans midir, ugursuzluk mudur?...bilinmez.. Oynadigi yillar boyunca sampiyonluk yuzu goremedi Galatasaray... Iyi bir defans oyuncusuydu Fatih, ama sevilmezdi.. Bir kabadayi edasiyla oynardi futbolunu... Yanlis hatirlamiyorsam bir Mersinidmanyurdu macinda, Mersin atagina ofsayt kaldirmayan yanhakemin uzerine yurumesini, tartaklamasini, hirsini alamayip bir de hakemin yuzune kocaman bir tukuruk gondermesini unutamiyorum...
Simdiki talebeleri Bulent-Vedat karisimi bir seydi yani... (Kiziyoruz ya bizi, tukuren, isiran, dirsek atan futbolcularini korumasi, kendisi futbolcuyken aynilarini yapardi, ona gore normal olmali...!) Son senesinde hakeme fiili saldiridan oyle bir ceza almasi gerekiyordu ki, o cezayi alsaydi, kurallara gore teknik direktor olma hakki yok oluyordu, allem ettiler, kallem ettiler cezasini indirdiler, jubilesini yapti, kurslari bitirdi, calistirici oldu...
80 yillarin ortalari... Turkiye hizli bir degisime ugruyordu... Hizli ve apar topar bir sekilde liberal ekonomiye gecis, beraberinde degisen deger yargilari ve ahlaki degerleri de getiriyordu... Ve hala Galatasaray sampiyon olamiyordu.... Ama hizla degisiyordu yonetici profilleri, yonetim anlayisi yavas yavas ele geciriyordu sari kirmizili camiayi...Ne kanun taniyordu ne nizam bu anlayis... Ne hak gozetiyordu, ne hukuk... Ariyordu, buluyordu kurallardaki bosluklari... Felsefeleri yavas yavas belirginlesiyordu:"Ben Yaptim Oldu! Basari icin her yol mubah!.. Yapanin yanina kar kalir!"
VE TURK SPORUNDA ILKLER PES PESE SIRALANIYOR, PARAM PARCA OLUYOR SPOR AHLAKI, SARI KIRMIZILI CIZMELER ALTINDA....
Mirsad Kovacevic, yabanci kontejaninin dolmasindan dolayi, oynayamiyor Besiktas'ta... Ama bonservisi Besiktas'ta... Amatorluge donuyor Kovacevic, 1 hafta icinde Galatasaray PAF takimina transfer oluyor, 1 mac  oynuyor gencler liginde, begenilerek (!) A takim kadrosuna aliniyor: Ve ta ta taaa: karsinizda Turk statusunde oynayan Mirsad Gunes... Sonralari bir kac gunde Turklesen Fransiz milli takim oyuncusu, Didier Six, Dundar Siz olarak top kosturuyor Galatasaray'da... Inanilmaz sekilde deliniyor kurallar, kural oyucularin dusunemedikleri seytanliklar, bir bir uygulamaya geciliyor...Yabanci milli takimlarda oynayan cifte pasaportlulari da Turk statusunde oynatmayi basariyorlar sonralari... O kapiyi da aciyorlar ardina kadar... Isvicre milli takimi oyuncusu Kubilay Turkyilmaz, Turk statusunde oynayiveriyor liglerimizde...(Piskinligi de elden birakmiyorlar bir yandan... Kendi actiklari yolda ilerleyen ve yabanci yasaklarini delen Fenerbahce'yi de elestiriyorlar bir taraftan....Yalandan...yalandan....)
Yil 1987 Galatasaray basketbol takimi... Ligdeki butun takimlar tek yabanci ile oynuyor... Galatasaray'in kadrosunda oynayan dort isim: Iziç , Michael Sceorse, Paul Dawkins , Calvin 1'i haric digerleri Turk vatandasi yapilivermis, basketbol sube sorumlusunca...Yillarca sampiyon olamamislar basketbolde de... Ve her sey ayarlanmis sampiyonluk icin...Kurallar delik desik edilmis... Basketbol federasyonu caresiz...Diger kulupler itiraz ediyor ama, isi kitabina uydurmus seytanlar...Ve caresizlikle bir sonraki sene icin yeni bir kural koyuveriyorlar...(Sahaya cikan 10 kisilik kadroda Turk Milli takiminda oynamaya haiz en az 9 oyuncu bulunma zorunlulugu getiriyorlar...) Omer Buyukaycan ' i taransfer etmis o sezon Galatasaray...Inanilmaz sekilde... Omer Buyukaycan'in transferi mumkun degil... Ancak bir kural var enteresan: "Egitim dolayisiyla "istedigi okulun takimina serbestce transfer olabiliyor oyuncu... O zamanki Galatasaray basketbol sube sorumlusu buluyor yolunu,Ankara'da "Ayse Abla Spor Kulubu"diye bir kulupten lisans cikariyor Buyukaycan, 'Ayse Abla Spor Kulubu"....dalga gecermis gibi futursuzca... Tesaduf bu ya, kisa bir sure sonra, "Ayse Abla Spor Kulubu"olaganustu kongreye gidiyor, ve kongresinde aldigi olaganustu bir kararla, Galatasaray kulubuyle birlesmeyi kararlastiriyor..
Boylece Omer Buyukaycan Galatasarayli oluveriyor... Bak su Allahin isine...! O sene Besiktas basketbole buyuk yatirim yapmis... Iyi bir kadro kurmus..Efe Aydan, Erman Kunter Besiktas'ta forma giyiyorlar... Ve Besiktas-Galatasaray finale kaliyor sonunda... Gozleri fildir fildir donen, konusurken gerdan kiviran Galatasaray basketbol subesi yoneticisi, isini saglama aliyor..Ve bir kez daha spora ahlaksizligi ve sikeyi bulastiriyor.. Besiktas'in tek ABD lisi James Bullock'a 10 Bin Dolar veriyor, satin aliyor Amerikaliyi... James Bullock aldigi paranin hakkini veriyor, ilk final macinda sahada kavga cikariyor, ama sadece tek mac ceza alacagini biliyor, ne olur ne olmaz diye sahadan atildiktan sonra saga sola saldiriyor ve 2 mac ceza aliyor...Yabancisiz Besiktas, bol "Turklestirilmis" yabancili Galatasaray'a boyun egiyor, ve Galatasaray sampiyon oluyor.... (Bu olay daha sonralari butun acikligiyla, Ahmet kurt'un yayin yonetmenligini yaptigi "Basket"dergisinde yayinlanan bir roportajda rahmetli Aydan Siyavus tarafindan butun acikligiyla anlatiliyor...)
Hatirladiniz mi o meshur basketbol subesi yoneticisini? Hatirlayamadiysaniz adi FARUK SUREN.... Baskanlik yapmisti Galatasaray'da!!! O sene sampiyon olan Galatasaray takimi kaptani Turgay Demirel ise su anki Basketbol Federasyon baskanimizdan baskasi degil... Ve 1986-87 futbol sezonu, bir utanc yili, tesvik, doping gibi kavramlarin ayyuka ciktigi, resmen satin alinmis bir sampiyonluk.... Bir kac yildir surdurulen araliksiz calismalar artik meyvesini vermeye baslamis, kose baslarina adamlar yerlestirilmis, ne yapilacak ne edilecek 14 yildir sampiyonluk yuzu gormeyen Galatasaray sampiyon yapilacak....
Federasyon baskani, bos zamanlarinda gidip de  Galatasaray antremani seyreden bir baskan: Eski Galatasaray baskani Ali Uras, federasyon baskani olmus.. Merkez hakem komitesi kararlarinda soz gecirilir olmus..Basinda malum sari kirmizili kaskollu yazar ve yandaslari kamuoyu olusturmaya, olaylari kendi gozlukleriyle empoze etme ugrasi icindeler... Buna ragmen, 2 puanlik sistemde oyanan ligde, son 3 haftaya girilirken Besiktas 2 puan onde, buyuk bir avantaj yakalamis durumda.... Malatyaspor'la oynuyor Besiktas o hafta...
 VE TURK FUTBOL LITARETURUNE ILK KEZ DUYACAGIMIZ BIR KAVRAM DAHA GIRIYOR: 'TESVIK PRIMI"
Haftanin basi, 19-5-1987 tarihli "Hurriyet" spor sayfasinin manseti: GALATASARAY'IN BUTUN UMUDU MALATYASPOR'DA
Hala matematiksel olarak sampiyonluk sansi tasiyan sari-kirmizililarin, Besiktas'i yenmesi durumunda Malatyaspor'lu futbolculara toplam 32 Milyon lira tesvik primi verecegi iddia edildi. Buna gore maci kazandiklari taktirde oynayan ve yedek kulubesinde oturan Malatyaspor'lu futbolcular 2'ser milyon lira alacaklar...Mac gunu, 24-5-1987 tarihli "Cumhuriyet " gazetesinde Hilmi Turkay imzali yazi: KENT BIR GUNLUGUNE GALATASARAYLI Kent bir gunlugune Galatasaray'li oldu. Kaldigimiz iki gun boyunca hep "Para"konusuldu kentte..Simitcisinden kasabina kadar herkes agzinda ayni seyleri mirildaniyordu. Galatasaray'in adam basi 3'er milyon ve bu tesvik pirimine gecenin gec saatlerine dogru birerde Dogan marka otomobil eklendi. Arabalari verecek kisinin Ergun Gursoy oldugu soyleniyor... (Olaylarin daha iyi kavranabilmesi icin bir aciklama getireyim. Malatyaspor yonetiminin o mac icin butun takima vaadettigi galibiyet pirimi toplam 600 Bin liraydi... Galatasaray kulubu ise oyuncu basina, butun takima onerilen pirimin 5 mislini veriyordu.. "Dogan"marka oto, o yillarda otomobil ithalinin kisitli oldugu ulkemizde son derece kiymetliydi...Boyle bir araba sahibi olabilmek icin Tofas'a parasini yatiriyor, 4 ile 6 ay bekledikten sonra otonuzu teslim alabiliyordunuz...)
Ve Turk Futbolunda bir UTANC senaryosu Malatya'da sahneye konuyordu. Malatyaspor'a Derwall tarafindan Almanya'dan ozel olarak getirilen "doping igneleri"nin teslim edildigi basinda alenen yaziliyor, futbol kamuoyunda konusuluyor, ama Ali Uras fedarasyonu olaylari sadece izlemekle yetiniyordu(!!!) Yapilan duyurulara ve sikayetlere federasyon kulaklarini tikiyordu.. ne bir doping kontrolu ne de bir sorusturma yapilmiyordu... Agzindan salyalar akitacak kadar gucune guc katmis Malatyasporlu futbolcular, Besiktas'a 1-0 galip geliyor ve puanlar esitleniyordu... (Ancak Besiktas'in averajla liderligi suruyordu....) Olaylar o kadar cirkin, o kadar UTANC verici ki, basina kolay kolay demec vermeyen baskan Seba bile patliyor: 27-5-1987 tarihli "TERCUMAN"gazetesi, Bulent Kigan imzali haber: "LANET OLSUN BOYLE LIGE !" Sonunda Seba patladi: Turk futbolu bir takim cirkin olaylarla bir seviyeye gelecekse lanet olsun boyle lige! Acikca yapilan cirkef olaylar neden hala telakki edilemiyor? Takim cikarmakta bile gucluk ceken ekipler, bizimle karsilastiklarinda adeta aslan kesiliyorlar. Genclerbirligi ile yaptigimiz lig macindan once Genclerbirligi antrenorune (Metin Turel) gelecek sezon Galatasaray'i calistirmasi icin teklifte bulunuldugu ogreniliyor. Sampiyonluk yarisinda bizi celmeyecek takimlara, 'TESVIK"adi altinda super pirimler dagitiliyor. Besiktas'a karsi donen entrikalara artik dur demenin zamani geldi." Yine 27-5-1987 tarihli "GUNES"gazetesinde yazar Faik Gurses, "IGNE, PARA, ARABA. SONRA SAMPIYONLUGA" baslikli yazisinda olaylari bir bir yaziyordu...Ayni gun (27 Mayis 1987) tarihli "HURRIYET " gazetesinde ise Metin Keceli'nin sozleri Onur Belge imzasiyla yayinlaniyordu: 'Bu ne futbol cirkinligidir? Yeter artik, girtlagimiza kadar geldi. Her sey alenen cereyan ediyor..Gazetelerde yaziliyor. Gerekli merciler neden bir sey yapmiyor?" Gercektende her sey spor kamuoyunun gozleri onunde ceryanediyor, Ali Uras fedarasyonu ise kulaklarini tikamis, gozlerini yummus, kilini bile kipirdatmiyordu... Bir sonraki hafta Denizlispor karsilasmasinda da, ayni utanc verici senaryonun ikinci perdesi sergileniyordu... Aradaki tek fark, formul kisaltilmisti, "IGNE + ARABA "olarak uygulanmisti...Bir hafta evvel "Dogan"lar fazla goze batmis olmaliydi... Macin bitimine 5 dakika beraberlik golunu atan Denizlisporlu oyuncularin, mac bitiminde bizlerin $a$kin bakislari arasinda sampiyon olmus gibi sevinmelerini, taklalar atmalarini, oradan oraya kosusturarak birbrlerine sarilmalarini ve butun bu hareketleri yaparken sanki hic mac oynamamis kadar dirilikte (!!!) olmalarini unutamam....
Galatasaray boylece 1 puan one geciyor, ondan sonraki hafta, UTANC senaryosunun son perdesini sahneye koyuyor, Eskisehir'le ASY de yaptigi macta, Prekazi serbest vurus sirasinda sirpca olarak Eskisehir kalecisi Zalad'a topu atacagi koseyi bildiriyor, (bu olay tesadufen Sirpca bilen Eskisehirli gocmen futbolcu tarafindan macin hakemine iletiliyor ama hakem orali bile olmuyordu) Zalad topun gittigi koseye atlamiyor, Eskisehir'i yenen Galatasaray 14 sene sonra Sampiyon oluyordu..... 2 Puanlik sistemde, Galatasaray 1 puan farkla, butun degerleri ve kurallari delik desik ederek, sampiyon oluyordu...Baskanlari Ali Tanriyar TV kameralari karsisinda tam kendisine yakisan lafi ediyordu: "Seni sevmeyen ölsün! " "BASARI ICIN HER YOL MUBAHDIR" ilkesi Galatasaray'in sportif anlayisinda zirveye yerlesiyordu...(Bu arada meshur hakem AHMET AKCAY'dan bahsetmeden edemiyecegim... Akcay o sezon yonettigi Ankaragucu-BESIKTAS karsilasmasinda, ne isi varsa kale diregine 4 metre mesafede duruyor, 85. dakikada Ankaraguclu oyuncunu cektigi sut tesadufen (!!!) hakemin omuzuna carparak yon degistiriyor ve Besiktas aglariyla bulusuyordu. Maci 1-0 kaybeden Besiktas 1 puani Ankara'da birakiyordu... Ayni hakem Eskisehir- Galatasaray macinda , Yusuf'un kalecinin elindeki topu faulle alip aglara gondermesine gol karari veriyor, televizyon goruntuleri uzerine, "Gozume kar suyu kacti, goremedim ! "seklinde kendini komikce savunuyordu... 1 puan ordan, bir puan burdan, sampiyonu belirleyen hakem olarak tarihe geciyordu....)
Artik Turk futbolunda kanunlar kurallar terkedilmis, minareyi calan kilifini hazirlamis, yapanin yanina kar kalir olmustu..1988 senesinde Hile, hurda transfere bile karistirilmis, Besiktas-Fenerbahce kupa finali oncesi, Fenerbahceli Hasan, Ergun Gursoy tarafindan kacirilmis, maclar bitmeden transfer edilen bu oyuncuya, gudumlu federasyon ses cikaramamisti.. 93 sampiyonlugunu ve UTANC verici 8-0 lik maci ise, genc arkadaslar da hatirliyordur herhalde...O yuzden kisaca gecistirecegim..Skor uzerinde anlasarak yapilan sikelerde, en zor gerceklestirilen gollerin yenilecegi dakikalari tespit etmektir...Evet liglerimizde bir cok farkli skorla biten mac oynanmis, ama dikkat ederseniz bu maclarda oyun genellikle 70.dakikadan sonra kopmus, yenik durumda olan takimin direncinin tamamen kirilmasinin ardindan,fark artmistir. Bu yuz karasi macta ise, Zalad denilen ahlaksiz, golleri ne zaman yiyecegini ayarlayamamis, 70.dakikada skor 8-0 oluvermistir... Sonrasi al gulum, ver gulum.... Enteresan tarafi bu macin ardindan Zalad apar topar Turkiye'yi terketmis, bonsevis sahibi Ankaragucu takimi ise kendisinden hic bir sey talep etmemistir...! Satin aldigi sampiyonlugunun ardindan Galatasaray, sampiyonlar ligi elemelerine katilan ilk Turk takimi olma unvanini hakkiyla (!!!) eline gecirmistir.
Sonraki yillarda olan olaylari, Vahap Beyazlari, Ahmet Cakar'lari hepimiz hatirliyoruz umarim.... Yalniz traji-komik bir mapeza hadisesi var, hatirlatmadan gecemiyecegim. Galatasaray-BESIKTAS lig maci ASY'de... Kubilay Turkyilmaz profesyonelce Riza'yi cekistirerek kendini yere birakiyor,hakem Bulent Yavuz pozisyonu yutuyor(!!!)... Penaltiyi kullanan Mapeza, golu attiktan sonra, kapali tribundeki Besiktas seyircisine kosuyor ve yeni aldigi KOL SAATINI gosteriyor....Kapali tribun o macta ilk defa bir demir kafes ile 2 ' ye ayrilmis. 3000 civari bilet satilmis Besiktas seyircisine, ancak kasitli olarak 1000 kisilik yer ayrilmis, "TUVALET YOK O KISIMDA, SU VE YİYECEK YOK"...Bir de bunun uzerine Mapeza'nin agir tahriki...... Seyirci cildiriyor....Koltuklari sokup sahaya atiyor...SONUC:· Besiktas'a para ve 1 mac saha kapatma cezasi... Mapeza hakkinda Galatasaray kulubunun, "Oyuncumuz Turkiye'nin yabancisidir. Renkleri karistirmistir. O tribunu Galatasaray tribunu zannetmistir " konulu savunmasi kabul ediliyor...Ve Mapeza'ya ceza verilmiyor...(!!!) Bu arada Merkez hakem komitesi baskanlari, TFF baskanlari birbiri pesin sira, 'Galatasarayli "olduklarini ilan ediyorlar, acikca....
"BASARI ICIN HER YOL MUBAH"
Artik Galatasaray'in vazgecilmez yonetim politikasi olmustur... Kose baslarini ele gecirme politikalarinin yani sira, kendilerine rakip olacak, yollarina tas koyacak kisiler ve kurumlar uzerinde de, bilincli bir yipratma politikasi izlenmistir son senelerde... Ertugrul, Alpay, Sergen, Oktay ve digerleri....Hatirlayin bakalim, transferlerine hangi kulup girdi surekli? Hangi kulup surekli zarara ugratti kulubumuzu....? Hangi kulup yukseltti fiyatlari durmaksizin? Sadece bizim transferlerimizi mi? Tabii ki hayir... Fenerbahce'nin alacagi veya sozlesme yenileyecegi futbolcularin da fiyatlarini arttirmadilar mi surekli...? Menfaatlerine aykiri gordukleri rakip kulup baskanlarina, rakip kulup baskan adaylarina medyasiyla, gudumlu yazarlariyla, satilik kalemsorleriyle saldirmadilar mi surekli?
Rakip kuluplerin secim kongrelerine burunlarini sokacak kadar ipin ucunu kacirmadilar mi? Doping kullanan oyuncularini, cocuklarin bile Eczanelerden alabildikleri A-ferin ilaci kullandi seklinde komik sekilde savunanlar ve buna inanan safdiller.... Inanabiliyor musunuz sadece A-ferin denilen basit bir ilaci, husn-i niyetiyle bir kullanacak, oyunculari 6 ay ceza alacak ve Galatasaray kulubu bu cezayi olgunlukla kabul edecek... Cenaze marsi cal, klasik muzik caldik diye kendini savun... Doping yap, grip ilaci aldim diye kamuoyunu yanilt... Gecin bunlari...gecin... Komik oluyorsunuz!! Taktik hep ayni... 15 senedir degismedi.... Kendine rakip olabilecekleri, menfaatine engel olanlari, UTANC verici gecmisinle yuzlestireni, KOTULE, SALDIR, hic bir sey yapamazsan IFTIRA AT... nasil olsa hala yaptiklarina seyirci kalabilecek safdiller bulunur bir yerlerden !!! Sarilirsin hemen, "Spor kardesliktir..." "Nedir bu anlamsiz dusmanlik...?" "Hepimiz kardesiz, bizler Turk milletini temsil ediyoruz...!" teranelerine.. YAPTIKLARIN ve YAPACAKLARIN YANINA KAR KALIR....
Sampiyonlugunu haftalar once garantilemis olmasalar, gorurdunuz donen dolaplari, hakem oyunlarini, tesvik primlerini... Centilmenlik anlasmasi yaptilar bu sene diger buyuklerle... Nedense kadrolarindaki futbolcularinin tamamina yakininin sozlesmesinin bittigi ve transfer butcelerinin olmadigi bir zamana rastladi centilmenlesmeleri... Bir yoneticimize sormustum 1-2 hafta evvel, "Bu centilmenlik anlasmasina guveniyor musunuz?" Yoneticimiz: "Siz olsaydiniz guvenir miydiniz? " seklinde soruya soruyla cevap vermisti... Aslinda bu soru icinde anlamini da gizliyordu.... ASY'de rakip takimlara kurduklari kumpas, tekme, tukuruk, cift dalma, dirsek atma, isirma..Ve gecici korluk yasayan hakemlerin talihsizlikleri, istemeden pozisyonlari kacirislari...!
Iste Fatih'in aslanlari.... "Efendim, Fatih hocanin verdigi asiri motivasyonla bazen asiri hareketler yapiyormus aslanciklar...!" Bu asiri MOTIVASYON ne menem bir seydir? Agizdan hap olarak mi alinmaktadir, yoksa damardan siringayla mi?
"BASARI ICIN HER YOL MUBAH... AMAC = PARA, DAHA COK PARA...."
Spor, esit sartlarda, spor ahlakina bagli kalinarak yapildiginda spordur...Mucadelemiz, kisilerle veya kurumlarla degil, 15 senedir sporumuzda UTANC tablolarini bir biri ardina sergileyen YONETIM ANLAYISI iledir... "Seni de, seni seveni de sevmiyorum!" diye sehrin en islek caddesine pankart astiracak kadar, rakip camialarda nefret uyandiran YONETIM anlayisi iledir...Bunu anlamak istemeyenler cikacaktir bu rakip camiadan, kafalarini deveku$u gibi kuma gomup, olani biteni basit bir KISKANCLIK olarak algilamaya calisanlar da cikacaktir. Ozelestiri yapmamakta israrci olanlar olacaktir elbet.... Hatta isin icine son parasini mac biletine yatiran gariban taraftari karistirip,ucuz duygu somurusu yapmaya kalkisanlar da olacaktir...
Dusunmeyeceklerdir UTANC dolu gecmislerinde defalarca, o gariban taraftarin COSKUSUNU, SEVINCINI caldiklarini, o gariban taraftarin AKITTIGI GOZ YA$LARINI geri veremeyeceklerini...
 DUSUNEMIYECEKLERDIR....!
Bu arada geçen hafta Galatasaray yoneticileri ve futbolculari Ankara'da gitmedik kapi birakmamislardir. Milletvekilleri, bakanlar, parti baskanlari ve niceleri ... amac UEFA sampiyonu Galatasaray kulübunun odullendirilmesi ve detaylariydi. Hani millete mal olmustu bu kupa, hani ulkemizin reklami yapilmisti.. Eger gerçekten inansalardi bu soylediklerine once Anitkabire gider ATATURK'u ziyaret ederlerdi. Ama oraya gidecek yuzleride yok unutmayalim ki Ataturk'un bize miras biraktigi bu topraklarda yetisecek sporculara soyledigi bir soz var;
"Ben sporcunun zeki, cevik ve ayni zamanda AHLAKLISINI severim"

0 yorum:

Yorum Gönder